- kibarlık
- (-ğı)
1) зна́тность; благоро́дство2) изя́щество; изы́сканность3) надме́нность, высокоме́рие; зазна́йство
Büyük Türk-Rus Sözlük. 2014.
Büyük Türk-Rus Sözlük. 2014.
kibarlık — is., ğı 1) Kibar olma durumu, incelik Nerede kibarlık ararsak orada bayağılığa rastlarız. A. Ş. Hisar 2) Kibar bir insana yakışacak biçimdeki söz veya davranış Ne imiş derdi diye sormamak kibarlığını içi içini yemesine rağmen gösterdi. T. Buğra… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kibarlık budalası — is. Kibar gibi görünmeye çalışırken gülünç duruma düşen kimse … Çağatay Osmanlı Sözlük
kibarlık düşkünü — is. Kibarlığa aşırı derecede önem veren kimse … Çağatay Osmanlı Sözlük
kibarlık akmak — tkz. (üstünden veya paçalarından) aşırı derecede kibar davranmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
kibarlık etmek — kibarca davranmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
kibarlık taslamak — kibar olmadığı hâlde kibar gibi görünmeye çalışmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
BÜZAA — Kibarlık, incelik, zerafet … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
budala — sf., Ar. budalā 1) Zekâca geri olan (kimse), alık Biz ondan yaşlı üç akıllı bu budalaya inandık. H. R. Gürpınar 2) Ahmak, bön Kendisi için bu budalaların arasında bir dakika geçirmek artık bir asır kaybetmeye müsaviydi. Ö. Seyfettin 3) mec. Bir… … Çağatay Osmanlı Sözlük
bayağılık — is., ğı Bayağı olma durumu veya bayağıca davranış Nerede kibarlık ararsak orada bayağılığa rastlarız. A. Ş. Hisar … Çağatay Osmanlı Sözlük
düşkün — sf. 1) Bir şeye kendini aşırı vermiş olan, çok bağlı, meraklı, tutkun Onlar kadar birbirine düşkün, birbirine uymuş bir çift daha ömrümde görmedim desem yeri vardır. H. E. Adıvar 2) Geçim sıkıntısına düşmüş Eski arkadaşının düşkün bulunduğu… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kibarlaşmak — nsz Kibar duruma gelmek, kibarlık kazanmak … Çağatay Osmanlı Sözlük